2-bit Cowboy
2-bit Cowboy

2-bit Cowboy

Nintendo’nun altın çağlarında ilk oyun çocuğu el konsolunu çıkartması üzerine birçok klasik oyunla karşı yapılandırılmış,...

Nintendo’nun altın çağlarında ilk oyun çocuğu el konsolunu çıkartması üzerine birçok klasik oyunla karşı yapılandırılmış, hepsini nostaljik damarlarımızın en derinine gömmüştük. Mobil kulvarda da retro tarzı benimseyen birçok bağımsız oyun geliştiricisi gün aşırı oyunları yeniyla kullanıcıların kalbini kazanmaya çalışıyor. Ne yazık ki işin sadece grafikte bitmediğini hatırlatan, oynanışıyla da sizi eski zamanlara götüren yapımları çok nadir görüyoruz. Bugün ise kutlama günü, çünkü 2 bitlik kovboy her şeyle o zamanların platform oyun tarzını benimsemiş, inanılmaz eğlenceli bir oyun.

Bu iki boyutlu kasabanın yeni bir şerifi var: sizsiniz! Yapacak onlarca iş arasında belinize yerleştirdiğiniz silahlarla vahşi batının en tehlikeli kovboyu olmaya hazır mısınız bir bakalım. Vahşi temas batı denince herkesin biriktirdiği at hırsızları, berduşlar ve bolca altın gelse de, inanın 2-bit Cowboy’da bunların artıları var ükleyen bu oyunu diler kovboy, dilerseniz kadın kovboy oluyorsunuz. Kadın kovboyun havası bir başka, benden söylemesi. Ayrıca bu grafiklerde bile karakter kişiselleştirme imkanı olarak şapkalar, bandanalar veya maskeler gibi onca eğlenceli kıyafetlerle kendi tarzınızı yaratabiliyorsunuz.

Bölüm özelliklerinin oldukça eğlenceli olması birlikte uzunluklarını yeterince tatmin edici düzeyde. Bölümlerde kötü adamları kovalarken bir yandan da hazineleri topluyor, ardından kasaba barlarında içkilerinizi yudumluyorsunuz. 2-bit bir dünyada vahşi batının tüm imgelerini bulabilmek insanın yüzünü gerçekten aydınlatıyor.

aksiyon gösterisi 2 bitlik kovboy‘un son derece basit control barks biri de belinizdeki silahı enjekte etmek. Kötü adamlar avlayacaksanız biraz can yakmalısınız, öyle değil mi? Sadece yön öğeleri, zıplama ve ateş etme kontrollerinde bulunan oyunun kötü adamlara haddini hedef, vahşi bir boğayı evcilleştirmek kadar kolay. Havva! Dilerseniz atlayıp gidiyorsunuz, dilerseniz de vahşi bir boğayla kapışıp onu evcilleştiriyorsunuz. Sonra da doğruca gün batımına…

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *